İngiltere’nin Erasmus Stajı için Avantajları ve Dezavantajları

İsterseniz öncelikle İngiltere’nin dezavantajlarından başlayalım. Bana göre İngiltere’nin en büyük dezavantajı diğer AB ülkelerine göre pahalı olması, bunu Ulusal Ajans’ta kanıtlar nitelikte 1. Grup Program Ülkelerine yani Avusturya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, İrlanda, İtalya, Lihtenşyan, Norveç, İsveç, İsviçre, İngiltere ülkelerine normalde Erasmus Öğrenin Hareketliliği programı için 500 Euro, staj programı için 600 Euro ödenek ayırıyor.

Fakat burada şöyle bir haksızlık oluşuyor. İtalya, bir nebze Avusturya’nın bazı şehirleri için bu ödenek yeterli olurken. İsviçre, Danimarka, Fransa, İngiltere gibi ülkelerde bu ödenek yetmiyor. Aslında bu ülkelerin şehirleri ile başkentleri arasında çok büyük fiyat farkı olsa da, yine de bu ödeneklerin Başkent hesaba alınarak verilmesi gerekirdi diye düşünüyorum.

 

2013 yılında Paris’te staj yapan bir arkadaşım vardı 30 m2 oda için aylık 600 Euro para ödüyordu. Yani aldığı hibe oturduğu yerin masraflarını karşılıyordu. Tabi ki yurdu çok güzel muhitteydi, fakat yine de sadece konaklamasını bu şekilde karşılaması bu fiyatların ne kadar haksız olduğunun göstergesi niteliğinde, bu yüzden stajyerler Doğu Avrupa ülkelerini, özellikle Euro kullanmayan, kendi para birimlerini kullanan ülkeleri tercih ediyorlar.

Fakat bu durumda da şöyle bir dezavantaj oluşuyor ki, doğu Avrupa ülkelerinde çok iyi İngilizce konuşulmuyor, çoğu stajyer de bir nebze kendi İngilizcesini geliştirmek için Erasmus’a gidiyor. Aslında tamamen öğrencinin maddiyatına bağlı olarak kurulu bir düzen oluşuyor. Yani öğrenci kendi cebindeki para ile Erasmus hibesini harmanlayıp gidiyorsa istediği ülkede geçim sıkıntısı çekmeden yaşıyor.

Aslında ülkeyi seçerken öğrenci bir karara varmalı öncelik olarak benim prensibim nedir? İngilizcemi geliştirmek mi istiyorum, yoksa CV’me katkı sağlamak mı istiyorum. Bu kararı verdikten sonra çalışmalara başlamalı, eğer tercihi birinci seçenekse mutlaka anadili İngilizce olan bir ülkede staj yapmalı, hatta gerekirse part-time staj yapıp, geri kalan zamanında ise bir dil okuluna gitmeli. Aslında bu yönden İngiltere ya da anadili İngilizce olan ülkeler çok cazip.

Çünkü normalde İngiltere’de bir dil okuluna gitmeye kalksanız, bir şirketle anlaşsanız 2 ay için cebinizden her şey dâhil 8000 $ para çıkacaktır. Fakat bu yol ile zaten Erasmus hibesinden faydalanıyorsunuz, vizeye Erasmus öğrencisi olarak başvuruyorsunuz. Dil okulu ayarlayan şirketlere ödeyeceğiniz paranın belki yarı fiyatından da daha az bir ücretle dil okulu ayarlıyorsunuz.

Hem CV’nizde yabancı ülke tecrübesi oluyor, hem de anadili İngilizce olan bir ülkede dil okuluna gitmiş oluyorsunuz. Bu birçok stajyerin istediği bir uygulama olmakla beraber tabiî ki de biraz daha maliyetli.

Fakat İngilizcenizi adam akıllı hallettiyseniz ve stajı yapma amacınız 2. Seçenekse, o zaman kendi para birimini kullanan doğu Avrupa ülkeleri maliyet açısından sizde daha cazip gelebilir. Bu tamamıyla sizin tercihinize kalıyor. Diğer yazımda İngiltere’de yaşam maliyetlerine değineceğim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir