Conde Nast Traveler dergisinin bu yıl 28.’si düzenlenen dünyanın en güzel şehri anketinde Budapeşte dünyanın en güzel şehri seçilmiş. İlk sırayı da Floransa almış. Ankete 128.000 kişi katılırken, Budapeşte 100 üzerinden 86,09 puan almış, Floransa ise 86.53 puan almış.
Zaman zaman, Budapeşte’ye gidecek arkadaşlardan bir takım sorular alıyorum. Bunlar bazen Erasmus öğrencisi oluyor, bazen de Yüksek Lisans öğrencileri oluyor, hatta bir keresinde Sziget Festivaline gidecek bir arkadaş benimle iletişime geçmişti. Bu yazımda bana göre Dünyanın en güzel şehri Budapeşte hakkında genel olarak konuşulan ve sorulan sorular üzerinde duracağım.
İlk olarak aklıma gelen konu ulaşım, bu konu üzerinde biraz durmak istiyorum. Türkiye’nin neredeyse tüm büyükşehirlerine gittim, kıyaslamayı ülkemiz ile yapacağım, fakat Avrupa düzeyinde de iyi olduğunu belirtmek isterim.
Rusların pek yararı dokunmamış Macarlara fakat Metro 3 hattı başlı başına muhteşem bunu İnşaat Mühendisi kişiliğimle söylüyorum, planlama harika olmuş, Metro 1’in de hakkını yememek lazım. Metro 1 hattına değinmek istiyorum, bu bilgileri almak istemeyenler diğer paragrafa geçebilir, nitekim herkesin ilgi alanı olmak zorunda değil, ilgi alanıma girdiği için araştırdım.
Biliyorsunuz ki dünyanın en eski yer altı taşıma hattı İstanbul Tünel, Budapeşte Metro 1 hattı dünyanın en eski 3. Yer altı metro hattı. Yapımı 2 yıl gibi kısa bir sürede bitmiş. Alman Siemens & Halske AG. Şirketinin üstlendiği proje 1894 yılında başlamış 1896 yılında bitmiş. Yapımında 2000 işçi çalışmış. Bu rakam benim gibi çocukluğu Adana’da geçen birisi için çok şaşırtıcı.
Adanalılar bilir güzergahı tam anlamıyla saçma olan Adana’nın ilk ve tek metro hattının tamamlanması 20 yıla yakın sürdü, ki 1990 yıllarında başladı, yani nereden baksanız 100 yıl önceki teknolojiyi dahi yakalayamamışız.
M1 hattı 4.4 km, metronun ulaştığı hız 60 km/h buluyor. İşin en güzel yanı ise bu hattın Budapeşte’nin en güzel caddelerinden biri olan Andrassy Utca’dan geçmesi…
Eğer yolunuz düşerse en azından incelemek için mutlaka binin derim, ben merak edenler için 2 fotoğraf yüklüyorum. Bunun yanı sıra yeni yapılan M4 hattı da dahil olmak üzere 2 milyon nüfuslu bir şehirde 4 adet metro hattı bulunuyor, bence gerisini siz düşünün, sırf bu cümlemden ulaşımın nasıl olduğunu tahmin edebilirsiniz.
4 adet metro hattı dışında, 22 tane tramvay hattı bulunuyor. Evet yanlış duymadınız, tramvay dediğime de bakmayın, binenler bilir, hızı aynı Adana’da, İzmir’de Metro diye bize kakalanan hafif raylı sistemin hızında. İşin en güzel kısmı bu tramvay hatlarının çoğu bu 4 metro hattı ile bağlantılı durumda, birde bunlardan farklı olarak HEV denen tren tarzı toplu taşıma araçları var, bunlardan 5 hat var, 2 hat merkez içi çalışıyor,3 hat ise merkez duraklardan geçerek Gödöllö, Csömeri gibi şehir sınırında bulunan kasabalara gidiyor.
HEV hattının toplam uzunluğu 103.7 km, bunların yanı sıra elektrikli otobüsler, normal otobüsler felan var onlardan hiç bahsetmeyeceğim. Sadece gece hatlarına biraz değinmek istiyorum, gece gündüz çalışan otobüs hatları çalışmıyor fakat Budapeşte gece hayatının çok renkli olduğu bir şehir, hayat gece de durmuyor bu yüzden 1-2 saatte bir kalkan gece otobüsleri var.
Birde gece çalışan 4-6 tramvay hattı var. Gece de sahipsiz değilsiniz yani, taksi tutmanıza gerek kalmıyor. Yani size şöyle söyleyeyim gündüzleri 3 dakikada bir vasıta bulmanız mümkün, tramvay yada otobüs ile en yakın metro hattına gelebilirsiniz, oradan da istediğiniz yere ulaşabilirsiniz.
İlk gittiğinizde bir anda afallıyorsunuz, altta paylaştığım haritayı görünce, köyden indim şehre gibi oluyor, fakat daha sonra belli başlı noktaları ezberleyince, Deak Ferenc Ter vesaire işiniz çok kolaylaşıyor. Metrobüs kuyruğu gibi sıkıntılarınız da olmuyor, tamam iş çıkışları dibine kadar dolu olsada, yer bulmanız mümkün…
Birde şu konuya değinmek isterim.
Ülkemizde 3. Köprü tartışmaları çıktı, Budapeşte’de nehirden geçmek için tam 8 tane karayolu köprüsü ve 1 tane tren köprüsü bulunuyor. Bunlardan Özgürlük Köprüsü ve Zincir Köprüsünü ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Özgürlük köprüsünün resmini aşağıda paylaşıyorum. Düşünün 2 milyonluk şehirde karşıya geçmenizi sağlayan 8 tane köprü var, biz hala 3. Köprünün gerekli olup olmadığını tartışıyoruz…
Birde yaşlı amca ve teyzelerin ulaşım araçlarında ayakta gitme konusu var ki, bu başlı başına beynimi yakan bir şey. İlk gittiğimde tuhaf tuhaf bu insanlara bakıp bu Macar gençleri ne kadar şımarık, saygısız büyütülmüş, hiç büyüklerine saygıları yok diyordum, yaşlılara yer vermediklerini görünce, daha sonra ben yaşlılara yer vermeye çalıştım fakat mümkün değil, oturmuyorlar. Tamam bazıları oturdu ama o da yoğun ısrarlarım üzerine, benim içime battı yani fakat biri yer versin de oturalım gibi bir alışkanlıkları yok. Bizim yaşlılar gibi de gözünün içine bakmıyorlar biri yer versin diye.
Ulaşım meselesinden yeteri kadar bahsettik sanırım, benim gittiğimde Avrupa’da bu kadar islamofobi yoktu. Şu an çok büyük boyutta olsa da, şu an orada Erasmus yapan arkadaşım, Macaristan’ı etkilemediğini savunuyor. Ben gittiğimde de insanlar çok normaldi, hiçbir kötülüğünü görmedim gayet sıcakkanlılardı. Macaristan ile uzun yıllar süren ilişkilerimiz sebebiyle bu şekilde olduğunu düşünüyorum.
Bunun dışında şehir çok renkli, çok sıcak kanlı, kominst zamandan kalma binalar olsada, eski taş binalar olsa da, şehir kendisine hayran bırakıyor, evinizde gibi hissedebiliyorsunuz. Daha fazla aklıma gelenler olursa, bu yazıma eklerim, şimdilik bu kadar!
Budapeşte Toplu Taşıma Ulaşım Haritası
Bu yazı 9 Aralık 2016 tarihinde yazılmıştır. Şu an için güncelleme ihtiyacı duymadım fakat ilerleyen zamanda güncelleyebilirim.